SON YAKLAŞIYOR

SON YAKLAŞIYOR

Şubenin üye sayısı çok düşmüştü. Şubenin tek personeli şoför Hayri Ankara emekli olmuş ve ben şubede yalnız kalmıştım. Ben de emekli olmuştum bu arada. Sendikanın geliri giderini karşılamıyor, genel Merkez personel ve yönetici kadrosunda tasarrufa gidiyordu.

Apartmanın en üst katında olan şubenin çatısı akıyor, apartmanda ortak bir kararla çatı aktarılamıyor, genel merkez de para ayıramıyordu bakıma. Şubenin tüm odaları nemli tavan döküntüleri ile kirli ve oturulamaz hale gelmişti. Mürsel başkan, başkanlar kurulu toplantılarında “Mesai saatlerine dikkat edelim.” uyarısı yapıyordu ama şubede yalnız kalmak çok etkilemişti beni. İşyerlerini dolaşırken iyi ama şubede tek başına oturmak sıkıcı ve yorucu gelmeye başlamıştı.

Başkanlar kurulu toplantılarında, profesyonel şube yönetimlerinin kaldırılması konuşulur oldu sık sık. 4 şube başkanı vardı profesyonel. Ben emekli olmuştum ve başı benim çekmem gerekiyordu. Benim profesyonelliğimin kaldırılması, dolayısıyla sendikadan ayrılmam konusunda Mürsel başkan bana bir şey söylemiyor, belki de söyleyemiyordu. Kolay değil, 23 yıl birlikte çalışmıştık. Sonunda 2000 yılında ayrıldım profesyonel şube yöneticiliğinden. Ancak Adel Kalem’in sözleşmesi vardı ve ben söz vermiştim üyelere “sözleşmeyi bitirmeden gitmeyeceğim” diye. 2001 yılı Nisan ayındaki şube kongresine kadar amatör olarak sürdürdüm çalışmamı aksak da olsa. Kongrede yeni başkan Yusuf Orha’ya teslim şubeyi.

Böylece 1975 yılının soğuk bir kış günü personel olarak başlayan sendikal hayatım, 26 yıl sonra, 2001 yılının ılık bir Nisan günü, AĞAÇ-İŞ SENDİKASI İSTANBUL ŞUBE BAŞKANI olarak sona erdi.