AĞAÇ-İŞ SENDİKASI İSTANBUL ŞUBE BAŞKANI
AĞAÇ-İŞ SENDİKASI İSTANBUL ŞUBE BAŞKANI¶
1992 şube genel kurulundan aynı kadro ile çıktık. Aynı yıl yapılan Genel Merkez Genel kurulunda Mürsel Taşçı sorunsuz ve sıkıntısız seçildi Genel Teşkilatlanma Sekreterliğine.
Mürsel Taşçı’yı Ankara’da bırakıp döndük İstanbul şubesine. Yönetimde düzenleme yaptık. Şube Başkanı : Selami Işık Şube Sekreteri : Muhittin Atabek Şube Mali Sekreteri : Nail Delikanlı
Bu kadro ile 95 ve 98 genel kurullarından da geçerek, 2000’li yıllara kadar birlikte çalıştık. Özellikle Muhittin Atabek’le çok uyumlu ve dayanışarak, yardımlaşarak çalıştık. Çok dürüst ve çok güvenilir bir insandı Muhittin.
Nail Delikanlı ile kişisel sıkıntı yaşamadım. Adel Kalem’de çalışan ve aynı zamanda Baştemsilci olan Nail’e karşı güven sorunu vardı bazı üyelerin. Ben açık açık “Güvenmiyorsanız oy vermeyin, seçmeyin.” dememe rağmen, yapılan temsilci seçiminde en çok oyu almıştı Nail Delikanlı. Ben de doğal olarak şube seçimlerinde listeme alıyordum. Yapılan eleştirilere de “Ben size istemiyorsanız temsilci seçmeyin dedim, siz baştemsilci yaptınız. Şimdi itiraz etmeye hakkınız yok.” cevabı veriyordum.
İşyerinde Nail’den sıkıntısı olan, güvenmeyen çok üye vardı ama ben kendisinden, özellikle toplu sözleşme müzakere dönemlerinde hiçbir sıkıntı yaşamadım. Aksine müzakereleri düzgün ve sağlıklı götürmemde çok katkısını, desteğini aldım. Emekli olmasına rağmen işyerinden ayrılışından beni ama daha çok Mürsel Taşçı’yı sorumlu tuttu, dargın gitti. Canı sağolsun.
Mürsel şube başkanı iken, yanından ayrılmayan, saygıda kusur etmeyen çok Adel Kalem üyesi (bunların çoğu Mürsel başkanın köylüsü idi) Ankara’ya gidişinden sonra çok ilginç tavırlar, tepkiler gösterdiler.
Toplu tensikatlarda, işverenin listeyi Mürsel başkanla beraber yaptığını söyleyen, adının listeye Mürsel tarafından konulduğunu söyleyenler oldu. İşyerindeki varlığını Mürsel Taşçı’ya borçlu olduğuna bizzat şahit olduğum kimilerinin, kendisini Mürsel’in çıkarttırdığını söylediklerine şahit oldum.
Mürsel Taşçı’yı kastederek “Genel Merkez bizim sözleşmemize girmesin” diyenler oldu.
Bunların çoğunu Mürsel başkana intikal ettirmedim ama dilimin döndüğü kadar bu tavırlarının yanlış olduğunu anlattım her zaman. …
Örgütlenme çalışmalarımızda, bir işveren vekilinin pompalı tüfeğinin hedefi olduğumuz günler oldu.
Aylarca gece gündüz emek harcadığımız örgütlenmelerde, anlamsız bir şekilde dönenler, yarı yolda bırakanlar oldu
“İşçinin maaşı, ikramiyesi içerde dururken hacca gitmeyi Allah da kabul etmez.” dediğim için beni “komünistlik”le suçlayan işverenler de oldu.